Ne... Ne... Bağlacının Doğru Kullanımı: Olumsuzluğu Olumlu Yüklemle Vermenin İnceliği



Türkçede “ne... ne...” bağlacı, iki olumsuz durumu veya seçeneği aynı anda ifade etmek için kullanılır. Cümlenin anlamı olumsuzdur ama yüklem olumlu çekimlenir. Bu bağlaç sayesinde olumlu bir yüklem kullanılarak olumsuz anlatılmış olur, “ikisi de değil” anlamı net bir şekilde verilir.


Kullanım Yapısı

Ne + [öge 1] + ne + [öge 2] + [olumlu yüklem] = olumsuz anlam


Örnekler:

  • Ne kahvaltı yaptık, ne kahve içtik. (İkisini de yapmadık.)
  • Ne telefon çaldı, ne mesaj geldi. (Hiçbir haber yok.)
  • Ne yağmur yağdı, ne güneş açtı. (İkisi de olmadı.)
  • Ne ders çalıştı, ne ödevini yaptı. (İkisini de yapmadı.)
  • Ne sinemaya gittik, ne de spor salonuna. (Hiçbiri olmadı.)
  • Tatilde ne denize girebildik ne güneşlenebildik. (İkisini de yapamadık.)
  • Toplantıda ne bir karar alındı ne bir proje onaylandı. (Toplantıda hiçbir karar alınmadı ve proje onaylanmadı.)
  • Akşam yemeğinde ne tuz vardı ne ekmek. (İkisi de yoktu.)


***

Dikkat Edilmesi Gerekenler

a. Her iki öge de aynı türden olmalıdır.

Doğru: Ne Ali geldi ne Ayşe.


b. Yüklem olumlu olmalıdır. Böylece anlam olumsuz olacaktır.

Doğru: Ne yağmur yağdı ne güneş açtı.

Yanlış: Ne yağmur yağmadı ne güneş açmadı. 


c. Vurguyu artırmak için “de” bağlacı eklenebilir.

Örnek: Ne çay içtik ne de tatlı yedik.


d. Edebi veya duygusal vurgu için kullanılabilir.

Ne seni unutabildim, ne çektirdiğin acıları...


Edebiyattan Örnek

Manga’nın “Cevapsız Sorular” şarkısındaki şu dizeler, bağlacın kullanımına güzel bir örnek olarak verilebilir:


"Ne sen baktın ardına, ne ben… Hep ayrı yollarda yürüdük."

 


Bu sözler, "Sen de arkana bakmadın, ben de arkama bakmadım. Hep ayrı yollarda yürüdük." der. Bağlacın kullanımı ile sanatsallık eklenmiş, ritmik anlatım elde edilmiş ve vurgu pekiştirilmiştir.


***

Ne...Ne... Bağlacının Yanlış Kullanımı

Anadili Türkçe olan ve siyasiler, akademisyenler ve yazarlar gibi eğitim düzeyi yüksek insanların bile ne...ne... bağlacının kullanırken sık sık hata yaptıklarını görürüz. 

Neden bu konuda hata yaparlar?

Bunun çeşitli nedenleri vardır:

  • Dilbilgisi hatası: Dilbilgisi kuralını bilmiyorlardır ve yanlış kullanım yaptıklarının farkında değillerdir.
  • Retorik amaç: Bazı siyasetçilerin “daha güçlü” görünmek için "ne...ne..." bağlacını olumsuz yüklem ile birlikte kullanma eğilimi gösterdiklerini gözlemleriz. (ör. “ne… ne… boyun eğmedik!”). Bu, vurgu yapmak için bilerek dilbilgisi kuralını bozmaktır, tamamen yanlıştır.
  • Karmaşık cümle yapısı: Araya çok sözcük girince bağlacın kapsamı kafaları karıştırabilir; kişi uzayan cümleyi mantıksal olarak toparlayamaz, yüklemi olumsuz çekimleyerek doğru yaptığını zanneder. 


***

Gerçek Dünya Örnekleri (Medya / Siyaset)

Bir politikacı konuşmasında:

“Bilinmelidir ki ne dün, ne bugün teröre boyun eğmedik.” 

der. Burada “ne…ne…” bağlacına rağmen yüklem olumsuz (“boyun eğmedik”) kullanılmıştır. Doğrusu, “Ne dün, ne bugün teröre boyun eğdik.” şeklinde olmalıdır.


Bu tür örnekler, siyasiler ve kurum konuşmalarında sıkça karşımıza çıkar; medya ve sosyal medyada da yaygındır. 


***

Bağlacın Kullanım Hatalarını Önlemek İçin

  • Metinde “ne... ne...” bağlacı varsa yüklemin olumlu olması gerekir. 
  • Yüklemde -ma / -me eki (örn. gelmiyor, yapmadık, eğmedik) varsa eki kaldırıp yüklemi olumlu yaparak düzeltebilirsiniz. (örn. geldi, yaptık, eğdik).
  • Cümleniz çok uzunsa ve eğer olumsuz anlama vurgu yapmayı hedefliyorsanız, "ne...ne..." bağlacını kullanmak yerine yüklemi olumsuz yapıp bağlacı kaldırabilirsiniz.
  • Uzun cümlelerde bağlacın kapsamı karışıyorsa cümleyi bölerek "ne...ne..." bağlacını kullanabilirsiniz. Kısa, net cümleler daha kolay anlaşılır olacaktır..
  • Bu hatalar kasıtlı retorik değilse kolayca düzeltilebilir!


***

Öykü: Başkan Dilbilgisi Öğreniyor

Meclis kürsüsünde prova bitmek üzereydi. Serpil, başkanın bugün söyleyeceği birkaç cümleyi son kez düzenliyordu. Başkan sabah kahvesinden hâlâ uyanmamış gibiydi; cümleler heyecanlı, güçlü, biraz da aceleci oluyordu.

— Bakın, şu paragrafta iki “ne” var, dedi Serpil. “Ne dün, ne bugün teröre boyun eğmedik. Bundan sonra da eğmeyeceğiz.”

Başkan kaşlarını çattı: — "Doğru değil mi? Güçlü bir vurgu yapıyorum, Serpil. Millet duysun bunu!"

Serpil gülümsedi ama ciddiydi: — "Anlatım bozukluğu var, Başkanım. “Ne… ne…” cümleyi zaten olumsuz yapar. Yüklem olumlu olmalı. “Ne dün, ne bugün teröre boyun eğdik.” demek zaten yeterince güçlü."

Başkan şaşırdı: — "Yani anlamı bozmuş mu oluyoruz?"

Serpil: — "Ne yazık ki..."

Başkan bir türlü ikna olmaz gibi bakarken Serpil devam etti: — "Veya isterseniz, vurgu için bağlacı çıkarıp kısa söyleyebiliriz: “Teröre boyun eğmedik.” Çünkü görüyorum bu sizin için kafa karıştırıcı oluyor.

Kürsüye çıkmadan önce Başkan sözlüğünü açtı, birkaç eski konuşma okudu, TV kaydına göz attı; denediği birkaç alternatifin nasıl algılandığını dinledi. Sonra derin bir nefes aldı.

Kürsüde, mikrofonun başına geçtiğinde sakin ama kesin bir sesle söyledi:

— "Bilinmelidir ki, ne dün ne bugün teröre boyun eğdik. Bundan sonra da eğmeyeceğiz!"

Salon sessizliğini korudu, sonra alkış koptu. Başkan geriye çekilip Serpil'e baktı; Serpil, kulağına eğilip fısıldadı:

— "Hem doğru hem etkili oldu."

Başkan gülümsedi. Konuşma metninin güçlülüğüyle gurur duyuyordu ama daha çok, sözcüklerin doğru sırayla dizilişinin verdiği o yalın, sağlam duyguyu sevmişti. O günden sonra, provaya Serpil'i çağırdı ve konuşmalar güçlü bir dil kazanmış oldu — çünkü artık herkes biliyordu: Dil de tıpkı ülke yönetimi gibiydi — doğru düzenle, kurallara uymakla işler çok daha sağlam yürürdü.

Yorumlar

Popüler Yayınlar