“Tevcih” Ne Demek?

“‘Tevcih’ sözcüğü ne anlama geliyor, neden bugün kulağımıza yabancı, ağır ve resmi geliyor? Bu yazı, "tevcih" sözcüğünün kökenini, kullanımını ve Türkçe’de neden ‘verme’ gibi daha açık karşılıklarla ifade edilebileceğini ele alıyor.”

“Tevcih” Ne Demek?
Bir beyefendiye fahri doktora "tevcih etmişler".

“Tevcih”, yabancı dil (Arapça) kökenli bir sözcüktür. Osmanlı döneminde yaygın biçimde kullanılmış, günümüz Türkçesi'nde ise büyük ölçüde kullanım dışı kalmıştır. Türk Dil Kurumu’na göre sözcük eskimiş kabul edilir.

TDK sözlük anlamları:

  1. isim (eskimiş): yöneltme
  2. isim (eskimiş): makam, mevki verme; terfi ettirme

Kullanım Örnekleri

  • “Görev tevcih edildi.”
  • “Paşalık tevcih olundu.”
  • “Nişan tevcih edildi.”

Güncel Bir Durumdan Örnek

- "Bir beyefendi için "Fahri Doktora Tevcih Töreni" düzenlemişler."
- "Ne töreni?! Ne etmişler?"
- "Fahri doktora tevcih etmişler."
- "Fahri doktorayı ne etmişler?!"
- "Adama fahri doktora vermişler, anla artık!"

Fahri doktora, olağanüstü akademik, kültürel ya da toplumsal katkılar nedeniyle verilen istisnai bir unvandır. Böyle bir unvan veriliyorsa, ortada kuşaklar boyunca hatırlanacak bir emek ve katkı vardır. Aksi düşünülemez(!)

Asıl soru şudur:
Neden “Fahri doktora verme töreni” değil de “tevcih töreni”?


“Tevcih” Sözcüğünün Kökeni ve Anlam Alanı

“Tevcih”, Arapça vecche (وَجَّهَ) fiilinden türemiştir. Temel anlamı yöneltmek, bir şeye doğru çevirmek, vermektir. Osmanlı Türkçesinde özellikle:

  • görev
  • rütbe
  • unvan
  • nişan

gibi unsurların otorite tarafından bir kişiye verilmesi anlamında kullanılmıştır.

Bu nedenle tarihsel kullanımında hep bir resmiyet ve yetke çağrışımı taşır.


Modern Türkçe’de Kullanımı

Günlük dilde “tevcih” neredeyse yoktur. Bugün daha çok hukuk, diplomasi ve bürokratik metinlerde, sınırlı bağlamlarda karşımıza çıkar:

  • görev tevcihi
  • teşekkür tevcihi
  • ceza tevcihi

Örnekler:

  • “Cumhurbaşkanı tarafından tevcih edilen madalya törenle takdim edildi.”
  • “Kendisine önemli bir görev tevcih edildi.”

Burada dikkat çeken nokta şudur:
Arapça bir fiil Türkçeye alınıyor, ardından Türkçe bir yardımcı fiille (etmek / edilmek) tekrar kuruluyor. Bu yapı hem gereksiz hem de dilbilgisel açıdan sorunludur.


Türkçe Karşılıkları Var mı? Var.

“Tevcih” sözcüğünün anlamı Türkçede rahatlıkla karşılanabilir:

  • vermek / verilmek
  • sunmak
  • görevlendirmek
  • yöneltmek

Örnek dönüşümler:

  • “Görev tevcih edildi” → “Görev verildi”
  • “Teşekkür tevcih edildi” → “Teşekkür sunuldu”
  • “Madalya tevcih edildi” → “Madalya verildi”

Bazen “tevcih”in yalnızca verme değil, resmî ve yetkili biçimde verme anlamı taşıdığı ileri sürülür. Ancak bu fark, sözcüğün anlamından çok tarihsel bağlamından kaynaklanır.


Resmiyet Sözcükte mi, Bağlamda mı?

“Tevcih” bazılarına resmi gelir çünkü yüzyıllar boyunca fermanlarda, protokol metinlerinde, yüksek yargı kararlarında kullanılmıştır. Yani sözcüğün ciddiyeti kendi özünden değil, kullanım belleğinden doğar.

Eğer 150 yıl boyunca devlet metinlerinde “verme” sözcüğü kullanılsaydı, bugün aynı resmiyet duygusunu büyük olasılıkla o sözcükle hissediyor olurduk.

Sonuç açık:

Dilde resmiyet, sözcükten değil alışkanlıktan doğar.

“Fahri Doktora Tevcih Töreni” Yerine Ne Denebilir?

En uygun ve açık karşılıklar:

  1. Fahri doktora verme töreni
    – Kısa, arı, herkesçe anlaşılır.
  2. Fahri doktora sunma töreni
    – Biraz daha törensel, yine açık.

En sade ve güçlü seçenek:
👉 Fahri doktora verme töreni

Bu ifade hem anlamı eksiksiz taşır hem de resmî metinler dahil her bağlamda rahatlıkla kullanılabilir.


O Zaman “Tevcih” Gibi Sözcükler Ne Olacak?

Bu tür sözcükler tarihsel bir yük taşır. Kimileri bunu kültürel bir bağ olarak görür, kimileri anlaşılır dili tercih eder. Burada tek bir doğru yoktur.

Ancak teknik açıdan durum nettir:
Bir dil, yabancı kökenli sözcükleri kendi içindeki karşılıklarla eksiksiz biçimde ifade edebiliyorsa, bunu yapmak bir kayıp değil, bir kazançtır.


Sonuç

“Tevcih” gibi sözcükleri sadeleştirmek, yalnızca dili basitleştirmek değildir. Aynı zamanda yeni bir resmi dil alışkanlığı kurmaktır.

“Verme” sözcüğünü kullanmak, anlamdan vazgeçmek değil; anlamı daha görünür, daha erişilebilir ve daha Türkçe kılmaktır.