Meşruiyet Ne Demek?

Yasal olmak ile meşru olmak arasındaki fark nedir? “Meşruiyet” dediğimizde aslında neyi konuşuyoruz? Bu sözcük tam olarak ne anlama gelir?

Meşruiyet Ne Demek?
Meşruiyet sözcüğünün kökeni ve anlamları nedir?

Günlük dilde sıkça kullanılan “meşruiyet” sözcüğü, özellikle siyaset ve hukuk tartışmalarında farklı anlam katmanlarıyla karşımıza çıkar.
Bu da zaman zaman yanlış anlamalara ve çeviri tartışmalarına yol açar.

Peki meşruiyet tam olarak ne demektir?


Meşruiyet Sözcüğü

  • Sözcük: Meşruiyet
  • Köken: Yabancı Dil (Arapça)
  • Türkçesi:
    • Yasallık (yasal olma durumu)
    • Geçerlilik (geçerli olma durumu)

TDK’ye Göre Anlamı

Türk Dil Kurumu’nda sözcük şu biçimde yer alır:

  • meşruiyet: i., eskimiş → meşruluk
  • meşruluk: i. → geçerli olma durumu
  • meşru: s., hukuk → yasal

Etimolojik İnceleme

Meşru, meşruiyet ve meşruluk sözcükleri Arapça kökenlidir.

  • meşru (مشروع) → yola uygun, izin verilmiş
  • meşruiyet (مشروعية) → meşru olma durumu
  • meşruluk → geçerli ve kabul edilir olma

TDK’nin “yasal” vurgusu doğrudur; ancak eksiktir.
Çünkü meşruiyet, güncel kullanımda yalnızca hukuku değil, toplumsal ve ahlaki kabulü de kapsar.


Günümüz Türkçesinde Meşruiyet

Bugün “meşruiyet” denildiğinde genellikle şu üç anlam birlikte düşünülür:

  • Hukuki geçerlilik
  • Toplumsal kabul görme
  • Ahlaki açıdan haklılık

Bu nedenle bir şey:

  • hukuken geçerli olabilir,
  • ama toplum nezdinde meşru kabul edilmeyebilir.

“Legitimacy” Meşruiyet Olarak Çevrilebilir mi?

Bu soru, özellikle siyasal açıklamalarda gündeme gelir.

Amerika Birleşik Devletleri büyükelçisi Tom Barrack, bir açıklamasında İngilizce “legitimacy” sözcüğünü kullandığında, bunun Türkçeye “meşruiyet” olarak çevrilmesi tartışma yaratmıştı.

Bu tartışma şunu gösterdi:
Sorun çoğu zaman sözcükte değil, hangi anlam katmanının kastedildiğinde ortaya çıkar.


İngilizcede “Legitimacy” Ne Anlama Gelir?

“Legitimacy” sözcüğü, İngilizcede yalnızca “legal” (yasal) anlamına gelmez.
Üç temel katmanı vardır:

  • Legal legitimacy: Hukuka uygunluk
  • Political legitimacy: Halkın rızası ve kabulü
  • Moral legitimacy: Etik ve ahlaki haklılık

Dolayısıyla bir hükümetin “legitimacy”sinden söz edildiğinde;

  • yasal olma durumu
  • ve aynı zamanda halkın onayı ve ahlaki kabul

de kastedilir.


Türkçedeki Karşılığı

TDK’nin “meşruiyet → meşruluk → geçerli olma durumu” zinciri, bu geniş anlamı karşılayabilecek bir çerçeve sunar.

Bu nedenle:

  • legality → yasallık / hukuka uygunluk
  • legitimacy → meşruiyet
    (bağlama göre: geçerlilik, haklılık, kabul görme)

Örnek:

  • The government has lost its legitimacy.
  • Hükümet meşruiyetini kaybetti.
    (Yani: halk nezdindeki kabulünü ve haklılığını yitirdi.)

“Geçerli Olma” Ne Anlama Gelir?

TDK’nin kullandığı “geçerli olma durumu” ifadesi üç alanı kapsar:

  • Hukuki geçerlilik: Bir sözleşmenin ya da seçimin geçerli sayılması
  • Toplumsal geçerlilik: Bir yönetimin toplumda karşılık bulması
  • Ahlaki geçerlilik: Haklı ve kabul edilebilir bulunma

Bu yönüyle “meşruiyet”, dar bir hukuk teriminden çok daha geniştir.


Akademik Kullanımda Meşruiyet

Siyaset bilimi ve sosyolojide “meşruiyet” kavramı zaten bu geniş anlamda kullanılır.

Örneğin Max Weber, meşruiyeti:

  • geleneksel,
  • karizmatik,
  • yasal-ussal

biçimlerinde ele alır.

Bu sınıflandırmada hukuki boyut yalnızca bir parçadır; diğerleri tamamen toplumsal kabule dayanır.

Türkiye’de de “meşruiyet krizi” dendiğinde kastedilen şey çoğu zaman anayasal değil, toplumsal onay sorunudur.


Sonuç

“Meşruiyet” sözcüğü, İngilizcedeki “legitimacy” kavramını karşılar.

TDK’de “meşru”nun yalnızca “yasal” olarak tanımlanması, aynı kökten türeyen “meşruiyet” ve “meşruluk” sözcüklerinin taşıdığı geniş anlamla tam örtüşmez.

Sorun, sözcüğün kendisinde değil, nasıl algılandığındadır. Bu algı bulanıklığı büyük ölçüde, sözcüğün Türkçe değil yabancı dil kökenli olmasından kaynaklanır. Günlük dilde yaşamayan, yalnızca teknik alanlarda kullanılan sözcükler, anlamı sezgisel olarak kurmayı zorlaştırır.

Dil canlıdır.
Öz Türkçe karşılıklar yerleştikçe, kavramlar daha kolay anlaşılır hale gelir.
Bu, anlam kaybı değildir. Tersine, anlamın açıklığa kavuşmasıdır.