Kaan Arslanoğlu: "Türkçe'yi Çıkarın, Konuşamazlar"

Avrupa dillerinin kökeni üzerine tartışmalar genellikle aynı soruların çevresinde döner: Hint-Avrupa ailesi nerede doğdu, diller arasındaki akrabalık nasıl gelişti, kim kimi etkiledi?

Kaan Arslanoğlu: "Türkçe'yi Çıkarın, Konuşamazlar"

Avrupa dillerinin kökeni üzerine tartışmalar genellikle aynı soruların çevresinde döner: Hint-Avrupa ailesi nerede doğdu, diller arasındaki akrabalık nasıl gelişti, kim kimi etkiledi? Bu tartışmalara alışığız. Fakat Prof. Dr. Osman Karatay’ın yıllardır sürdürdüğü çalışmalar, bu çerçevenin çok dışında kalan — hatta mevcut kalıpları yerinden oynatan — önemli bir iddiaya işaret ediyor: Türkçe, Avrupa dillerinin tarihinde görmezden gelinmiş en büyük eksenlerden biri.

Kaan Arslanoğlu, OdaTV’de yayımlanan "Avrupa Dillerinin Kökeni: Türkçeyi Çıkarın, Konuşamazlar" yazısında tam da bu noktaya dikkat çekiyor ve Karatay’ın çalışmalarının ortaya koyduğu tabloyu hem bilimsel hem de popüler bir dille özetliyor.

Yazının odağında ise şu soru var:

Batı dillerinin köklerini anlamak için Türkçeyi nereye koymalıyız?

Osman Karatay’ın Eseri: “Türklerin Kökeni”

2011’de Türkçe yayımlanan Türklerin Kökeni, 2023 yılında Cambridge Scholars Publishing tarafından genişletilmiş İngilizce sürümüyle — The Genesis of the Turks: An Ethno-Linguistic Inquiry into the Prehistory of Central Eurasia — tekrar bilim dünyasının gündemine oturdu.

Karatay bu eserinde alışılmış Hint-Avrupa çerçevesine farklı bir açıdan bakıyor.
En çarpıcı iddialardan biri şu:

Almanca, bazı Hint-Avrupa dillerine göre Türkçeye daha yakın duruyor.

Bu, basit bir sözcük benzerliği listesi değil. Karatay, sözcük köklerinden yapım eklerine, gramer yapısından ses denkliklerine kadar uzanan ayrıntılı bir dilbilimsel analiz sunuyor. Ona göre dil malzemesi, tıpkı çanak-çömlek gibi, tarihçinin incelemesi gereken bir arkeolojik veri türü. Dil de bir kalıntıdır — katman katman, izi sürülebilir.

Bu Tez Neden Önemli?

Karatay’ın yaklaşımı üç bilim alanını bir araya getiriyor:

  • Arkeoloji: Orta Avrasya’daki kültürlerin yayılımı
  • Genetik: Son 20 yılda hızla büyüyen genom verisi
  • Dilbilim: Türkçe, Macarca, Fin-Ugor dilleri ve Almanca arasında beklenmeyen ortaklıklar

Bu üç alanın birleşmesiyle, daha önce “hipotez” olarak kalan birçok iddia, Karatay’ın ifadesiyle çok boyutlu bir kanıtlar bütününe dönüşüyor.

Arslanoğlu yazısında bu noktayı şöyle özetliyor:

“Elimizdeki kitap arkeolojinin, tarihin bulgularına, genetik araştırmaların gösterdiğine, dil boyutunu da katarak çemberi tamamlıyor.”

Avrupa Dilleri İçin Neden Türkçe Bu Kadar Kritik?

Karatay’ın tartışmaya açtığı bazı sorular, dilbilim literatürünün alışıldık sınırlarını zorluyor:

  • Türkçe ile Macarca arasındaki derin yapı ortaklıkları nereden geliyor?
  • Fin-Ugor dilleri neden Türkçeye bu kadar benziyor?
  • Almanca'da neden bu kadar çok Türkçe ile açıklanabilecek öğe var?
  • Hint-Avrupa ailesi gerçekten anlatıldığı kadar tutarlı bir bütün mü?

Karatay’a göre sorun şu:
Batı’da da Türkiye’de de kimse bu soruları yeniden sormaya cesaret etmiyor.
Çünkü “alışılmış kalıplar”, bilimsel değil sosyolojik olarak güçlü.

Kaan Arslanoğlu bu durumu şöyle yorumluyor:

“On yıllarca hatmettiği klişeleri kırmak demek bir bilim insanının tüm hayatının bilimsel yatırımlarını kırmak demek.”

Naziler Neden Gamalı Haç’ı Seçti?

Yazının en dikkat çekici bölümlerinden biri, Arslanoğlu’nun Karatay’dan aktardığı şu bölüm:

  • Naziler, kendi kökenlerini Güney Ural kültürlerine dayandırıyordu.
  • Bu bölgedeki en eski sembollerden biri gamalı haçtı.
  • Ancak bu kültür alanı, Karatay’a göre, Hint-Avrupa değil Türk kültür bölgesiydi.
  • Dolayısıyla Avrupa’nın kuzeyine ve batısına yayılan birçok kavmin erken tarihini Türkçe etkisi olmadan açıklamak güç.

Bu iddia elbette tartışma yaratacak türden — fakat Karatay’ın amacı zaten bu: Bilimsel kalıpları yeniden düşünmek.

Kaan Arslanoğlu yazısını hem eleştirel hem de etkileyici bir ifadeyle noktalıyor:

“Fritz Neumark; ‘Tarihten Türkleri çıkarın geriye bir şey kalmaz’ demişti. Ben de diyorum ki: "Dünya dillerinden Türkçeyi çıkarın, konuşamazlar.’ ”

Bu cümle, Karatay’ın çalışmasının özünü özetliyor:
Avrupa dillerinin kimliğini anlamak için Türkçeyi hesaba katmadan ilerlemek mümkün değil.

İlgili Kaynaklar

Osman Karatay — The Genesis of the Turks (Cambridge Scholars Publishing) Amazon bağlantısı: The Genesis of the Turks (hardcover)

Kaan Arslanoğlu’nun "Avrupa Dillerinin Gizlenen Kökü: Türkçe" kitabı

OdaTV’deki orijinal yazı: "Avrupa dillerinin kökeni: Türkçeyi çıkarın konuşamazlar"