“Hür” ve “Hürriyet” Sözcüklerinin Kökeni, Türkçesi ve Dildeki Kullanımı

“Hür” sözcüğünün kökeni nedir? Peki ya "özgür" sözcüğünün? Bu yazı, bu sözcüklerin kökenini, tarihsel serüvenini ve Türkçedeki kullanım tercihlerini dil, kültür ve kimlik bağlamında ele alıyor.

“Hür” ve “Hürriyet” Sözcüklerinin Kökeni, Türkçesi ve Dildeki Kullanımı

“Hür” Sözcüğünün Türk Dil Kurumu’na Göre Anlamı

Türk Dil Kurumu’na göre “hür” sözcüğü:

  • sıfat: özgür
  • zarf: özgür bir biçimde

olarak tanımlanır.

Kökeni: Yabancı Dil (Arapça)
Türkçesi: özgür
Öztürkçe karşılığı: erkin


Bir Dize Üzerinden İnceleme

Tevfik Fikret’in sıkça alıntılanan şu dizesiyle başlayalım:

“Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür bir şairim.”

Bu tümce, dilbilgisi yapısı bakımından Türkçedir; ancak sözcük kökenleri incelendiğinde neredeyse tamamının Arapça olduğu görülür:

  • fikir: Arapça
  • hür: Arapça
  • irfan: Arapça
  • vicdan: Arapça
  • bir: Türkçe
  • şair: Arapça

Ortaya çıkan tablo dikkat çekicidir: Türkçe söz dizimiyle kurulmuş bir tümce, büyük ölçüde yabancı kökenli sözcüklerden oluşmaktadır. Bu durum, Osmanlı’dan devralınan dil mirasının edebî metinler üzerindeki etkisini açık biçimde gösterir.

Bu bağlamda ironik bir ekleme yapılabilir:

“Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür, dili tutsak bir şairim.”

1. “Hür” Sözcüğünün Kökeni

“Hür”, Arapça ḥurr (حرّ) sözcüğünden gelir. Arapçada bu sözcük:

  • özgür
  • köle olmayan
  • asil, soylu
  • bağımsız hareket eden

anlamlarını taşır.

Arapçadan Farsçaya, oradan da Osmanlı Türkçesine geçen hür, Osmanlı döneminde özellikle “hürriyet” kavramıyla birlikte yaygın biçimde kullanılmıştır. Tanzimat’la birlikte siyasal ve toplumsal bir terim hâline gelen bu sözcük, Batı dillerindeki liberty ve freedom kavramlarının karşılığı olarak yerleşmiştir.


2. “Hürriyet” Sözcüğünün Kökeni

“Hürriyet” de Arapça kökenlidir. Arapça biçimi ḥurriyyah (حرّية) şeklindedir.

  • ḥurr (حرّ): hür, özgür
  • -iyyah (ـية): soyut isim yapan ek (Türkçedeki -lik/-lık benzeri)

Bu birleşimle ḥurriyyah, “özgür olma durumu, özgürlük” anlamını kazanır. Osmanlı Türkçesinde sözcük biçim ve anlam bakımından korunmuş, Tanzimat’tan itibaren siyasal bir kavram olarak merkezî bir yer edinmiştir.


3. Türkçedeki Karşılıklar: “Özgür” ve “Özgürlük”

Türkçede “hür” sözcüğünün karşılığı “özgür”, **“hürriyet”**in karşılığı ise **“özgürlük”**tür.

Özgür sözcüğü Türkçe kökenlidir ve iki unsurdan oluşur:

  • öz: kendi, benlik, varlık
  • gür: bol, serbest, engellenmeyen, güçlü

Birleştiğinde “kendi benliğini serbestçe ortaya koyabilen, başkasının boyunduruğunda olmayan” anlamını verir. Bu yönüyle özgür, hem anlam hem yapı bakımından “hür” ile örtüşür; ancak Türkçenin iç dinamiklerinden türetilmiştir.

TDK, bugün “hür” için doğrudan “özgür” karşılığını vermektedir. Buna rağmen “hür” sözcüğü, özellikle edebî ve tarihsel bağlamlarda yaşamaya devam etmektedir.


4. Türkçesi Varken Neden “Hür” Kullanıldı?

Bu sorunun yanıtı, dil tarihiyle birlikte kültürel ve siyasal arka planda aranmalıdır.

Osmanlı Dil Mirası

Osmanlı Türkçesi, Arapça ve Farsçanın yoğun etkisi altındaydı. Hukuk, edebiyat, bürokrasi ve medrese dili büyük ölçüde bu sözcüklerle şekillenmişti. Bu nedenle “hür” ve “hürriyet”, modernleşme döneminde güçlü bir terminoloji oluşturdu.

Siyasal ve İdeolojik Etki

Tanzimat ve Meşrutiyet dönemlerinde siyasal bir kavram olarak yerleşen "hürriyet", Cumhuriyet döneminde Hürriyet gazetesi ve benzeri yayınlar aracılığıyla geniş kitlelere taşınmaya devam etti.

Cumhuriyet ve Dil Devrimi

Dil devrimiyle birlikte Arapça kökenli sözcüklerin yerine Türkçe karşılıklar önerildi. Bu süreçte “hür → özgür”, “hürriyet → özgürlük” geçişi teşvik edildi. Ancak kültürel süreklilik nedeniyle “hür” tümüyle terk edilmedi.

Üslup ve Duygusal Yük

“Hür”, tarihsel ve duygusal bir yankı taşır. “Özgür” ise daha sade ve modern bir çağrışım yapar. Bu nedenle bazı yazarlar ve konuşmacılar, bilinçli olarak “hür” sözcüğünü tercih eder.


5. “Özgür” Sözcüğünün Kökeni ve Dil Devrimi

“Özgür”, tamamen Türkçe öğelerden yapılmıştır. Ancak Eski Türkçede bu birleşik biçimiyle doğrudan yer almaz. “Öz” ve “gür” unsurları eski metinlerde bulunur; fakat “özgür” birleşimi Cumhuriyet döneminde, özellikle 1930’larda türetilmiş ve yaygınlaştırılmıştır.

Bu nedenle özgür sözcüğü hem “yeni”dir hem de eski Türkçe köklere dayanır. Arı Türkçe için simge niteliğinde bir örnektir.


6. Eski Türkçede ve Orta Asya’da Durum: “Erkin”

Orta Asya Türk topluluklarında “köle olmayan, bağımsız” anlamı için güçlü bir karşılık vardı:

  • erkin / erkinlik: bağımsız, serbest, özgür

Orhun Yazıtları’nda geçen “Türk budun erkinlik” ifadesi bunun örneklerinden biridir. Bugün de Kazakça, Kırgızca ve Özbekçede erkin, “özgür” anlamında yaşamaktadır.

Neden “erkin” Değil de “özgür”?

Dil devrimi sırasında erkin de önerilmişti; ancak günlük dilde tutunamadı. Bunun nedenleri arasında:

  • “erk” sözcüğünün güç ve otorite anlamına kaymış olması,
  • “erkin”in halk dilinde canlı bir sözcük olmaması,
  • “özgür”ün daha anlaşılır ve kulağa yatkın olması

sayılabilir.


Sonuç: Dil, Tarih ve Seçim

“Hür” ve “özgür”, aynı kavramı farklı tarihsel katmanlardan ifade eder.
Biri Arapça kökenli bir Osmanlı mirasıdır; diğeri Türkçenin kendi öğelerinden türetilmiş modern bir karşılıktır.

Bugün:

  • Resmî ve çağdaş dilde genellikle özgür / özgürlük kullanılır.
  • Edebî, tarihsel ve siyasal söylemde ise hür / hürriyet kullanımına rastlamak mümkündür.

Bu durum, Türkçenin tarih boyunca farklı kültürlerle kurduğu ilişkinin dil üzerindeki izlerini açıkça gösterir.