Global Firepower 2025: Türk Ordusu Dünyanın En Güçlü 9. Ordusu - Nasıl Okumalı?
Global Firepower (GFP), dünya ordularını askerî güç açısından sıralayan ve verilerini her yıl güncelleyen popüler bir platform.
Global Firepower (GFP) 2025 Askeri Güç Sıralaması Ne Söylüyor? Ne Kadar Gerçekçi?
GFP, özellikle medya kuruluşları ve savunma meraklıları tarafından sıkça alıntılanıyor. 2025 yılına ait son güncellemede dünya genelinde 145 ülkenin askerî gücü karşılaştırılmış durumda.
2025 Dünya İlk 10 Askerî Gücü (GFP)
Sıra - Ülke - PwrIndx
1 - ABD - 0,0744
2 - Rusya - 0,0788
3 - Çin - 0,0788
4 - Hindistan - 0,1184
5 - Güney Kore - 0,1656
6 - Birleşik Krallık - 0,1785
7 - Fransa - 0,1878
8 - Japonya - 0,1839
9 - Türkiye - 0,1902
10 - İtalya - 0,2164
ABD, oldukça düşük PowerIndex puanıyla açık ara “en güçlü askerî güç” olarak öne çıkıyor.
Rusya ve Çin, neredeyse aynı puanla ikinci ve üçüncü sırayı paylaşıyor.
Güney Kore, sınırlı yüzölçümüne rağmen teknolojik kapasitesiyle 5. sıraya yükselmiş durumda.
Türkiye, 9. sıradaki yeriyle NATO içindeki askerî ağırlığını yansıtan bir konumda bulunuyor.
Türkçe Konuşan Ülkelerin 2025 GFP Sıralamasındaki Yeri
Ülke - Dünya Sırası (145 ülke içinde) - PwrIndx
Türkiye - 9 - 0,1902
Kazakistan - 57 - 1,1016
Özbekistan - 58 - 1,1121
Azerbaycan - 60 - 1,2531
Türkmenistan - 77 - 1,6512
Kırgızistan - 105 - 2,2543
2025 sıralamasına göre;
- Türkiye, açık ara en güçlü orduya sahip Türk ülkesi konumunda.
- Kazakistan ve Özbekistan, birbirine çok yakın sıralarda yer alıyor.
- Azerbaycan, dünya genelinde 60. sırada bulunuyor.
- Türkmenistan ve Kırgızistan, listenin alt bölümlerinde yer alıyor.

GFP Sıralaması Ne Kadar Güvenilir?
Bu noktada asıl soru şu: GFP sıralaması gerçek askerî gücü ne ölçüde yansıtıyor?
GFP Metodolojisinin Temel Çerçevesi
GFP, bir ülkenin kara, deniz ve hava kuvvetlerinin konvansiyonel savaş gücünü değerlendiriyor. Bu kapsamda en az 60 ayrı kriter dikkate alınıyor. Bunlar arasında;
- Personel: aktif asker, yedek kuvvet, paramiliter unsurlar
- Ekipman: tanklar, zırhlı araçlar, topçu sistemleri, savaş uçakları, helikopterler, gemiler, denizaltılar
- Finans: savunma bütçesi, satın alma gücü
- Lojistik: limanlar, havaalanları, demiryolları, kara yolu altyapısı
- Doğal kaynaklar: petrol, doğalgaz, kömür rezervleri
- Coğrafya ve stratejik konum
yer alıyor.
Tüm bu veriler özel bir algoritmayla PwrIndx (Power Index) puanına dönüştürülüyor. Bu puan sıfıra yaklaştıkça askerî gücün arttığı kabul ediliyor. ABD’nin 2025’te 0,0744 gibi son derece düşük bir puanla zirvede yer almasının nedeni de bu.
Şeffaflık Sorunu
GFP bazı kamuya açık kaynakları (CIA World Factbook gibi) kullansa da;
- Formülün ayrıntıları halka açık değil.
- Veri ağırlıkları ve “bonus-ceza” düzeltmeleri şeffaf biçimde paylaşılıyor sayılmaz.
- Bazı verilerin tahmine dayalı olduğu biliniyor.
GFP’nin Güçlü Yanları
- Güncel, erişilebilir ve kullanıcı dostu bir platform.
- Sadece asker sayısına değil; donanma, hava kuvvetleri, lojistik, coğrafya gibi birçok faktöre birlikte bakıyor.
- Çok sayıda ülkeyi aynı tabloda karşılaştırma imkânı sunuyor.
- Zaman zaman büyük medya kuruluşları tarafından referans olarak kullanılıyor.
GFP’nin Sınırlı ve Eleştirilen Yönleri
- Veri kaynaklarının büyük bölümü net biçimde açıklanmıyor.
- Sayısal büyüklükler öne çıkıyor; teknoloji seviyesi, personel eğitimi, yazılım altyapısı gibi nitelikler yeterince temsil edilmiyor.
- Elektronik harp, siber kabiliyetler, istihbarat ağları ve komuta-kontrol sistemleri bu sıralamada neredeyse hiç yer bulmuyor.
- Metodoloji her yıl değişebiliyor ve bu değişimler ayrıntılı biçimde duyurulmuyor.
GFP sıralamalarının gerçekçiliğini ve güvenilirliğini tüm bunları göz önünde bulundurarak değerlendirmek gerekiyor.
GFP Listesi Nasıl Okunmalı?
GFP listeleri, genel tabloyu hızlıca görmek isteyenler için faydalı olabilir.
Ancak;
- Akademik çalışmalar
- Uzman raporları
- Uzun vadeli stratejik değerlendirmeler
için tek başına yeterli kabul edilmiyor.
Daha Derinlikli ve Güvenilir Kaynaklar
Savunma dünyasında bazı kaynakların derinliği ve güvenilirliği Global Firepower'a göre daha yüksek görülüyor. Bunlar; SIPRI, Rand Corporation ve IISS.
SIPRI (Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü)
- Küresel silahlanma, askerî harcamalar ve silah ticareti üzerine kapsamlı veriler yayımlar.
- Veriler akademik, şeffaf ve Birleşmiş Milletler düzeyinde referans kabul edilir.
- “En güçlü ordu” gibi popüler sıralamalar üretmeyi tercih etmez.
RAND Corporation
- ABD merkezli, politika ve savunma stratejilerine odaklanan köklü bir düşünce kuruluşudur.
- NATO, ABD Savunma Bakanlığı ve müttefik ülkeler için ileri düzey analizler hazırlar.
- Çoğu çalışması gizli veriler içerdiğinden halka açık sıralamalar sunmaz.
IISS (International Institute for Strategic Studies)
- En bilinen yayını The Military Balance, her yıl ülkelerin savunma bütçelerini, envanterlerini ve askerî yapılarını ayrıntılı biçimde sunar.
- Basit sıralamalar yerine teknik ve doğrulanmış veri üretir.
Türkiye Özelinde Dikkat Çeken Bir Durum
GFP 2025 listesine göre Güney Kore, İngiltere ve Fransa, Türkiye’nin üzerinde yer alıyor. Ekonomik büyüklük, teknoloji üretme kapasitesi, küresel etki alanı ve tarihsel faktörler bunu açıklayabilir. Ancak yine de bu tablo birçok kişi için şaşırtıcı bulunuyor.
Türkiye’nin bulunduğu coğrafya ve Büyük Ortadoğu Projesi'ne (BOP) maruziyeti düşünüldüğünde, karşı karşıya olduğu risklerin bu ülkelerin çoğundan daha yüksek olduğu da açık. Bu nedenle;
- Savunma sanayindeki yatırımlar
- Dışa bağımlılığın azaltılması
- Yerli üretimde son yıllarda elde edilen kazanımlar
olumlu gelişmeler olarak görülmeli.
Buna rağmen eğitim kalitesinin yükselmesi, bilimsel düşüncenin yaygınlaşması ve ileri teknoloji üretiminin güçlendirilmesi konularında hâlâ önemli bir mesafe bulunuyor.
Atatürk’ün Orduya Bakışıyla Bitirelim

“Savaş zorunlu ve hayati olmalıdır… Milletin hayatı tehlikeye girmedikçe, savaş bir cinayettir.” (1923)
“Zaferin sırrı, orduların sevk ve idaresinde bilim ve teknik kurallarını yol gösterici olarak almaktır.” (1922)
“Kuvvetli bir ordu denildiği zaman anlaşılması lazım gelen anlam, her kişisi, özellikle subayı, komutanı; medeniyetin ve tekniğin gereklerini kavramış ve ona göre iş ve hareketlerini uygulayan yüksek ahlakta bir topluluktur.” (1918)
"Savaş, nihayet meydan savaşı sadece karşı karşıya gelen iki ordunun çarpışması değildir. Milletlerin çarpışmasıdır. Meydan savaşı milletlerin bütün varlıklarıyla, bilim ve teknik alanındaki seviyeleriyle, ahlaklarıyla, kültürleriyle kısacası bütün maddi ve manevi güç ve nitelikleriyle ve her türlü vasıtalarıyla çarpıştığı bir sınav alanıdır. Bu alanda, milletlerin gerçek güç ve kıymetleri ölçülür. Sonuçta yalnız maddi güçlerin değil, bütün güçlerin özellikle ahlaki ve kültürel gücün üstünlüğü kesinlikle ortaya çıkar. Bu sebeple meydan savaşında yenilen taraf milletçe ve memleketçe, bütün maddi ve manevi varlığıyla yenilmiş sayılır. Böyle bir sonucun ne kadar feci olabileceğini tahmin edersiniz. Yok oluş sadece savaş alanındaki orduya ait olamaz. Aslında, ordunun mensup olduğu millet feci sonuçlara uğrar. Tarih, birtakım boş hayallerle, başlarındaki hükümdarların, hırslı politikacıların oyuncağı durumuna düşen istilacı orduların, istilacı milletlerin uğradığı bu çeşit feci sonuçlarla doludur." (1924)
Kaynaklar
Global Firepower – 2025 Military Strength Ranking
Milli Savunma Bakanlığı – Atatürk’ün Ordu ve Askerlikle İlgili Vecizeleri