Almanca'da Türkçe İzleri

Avrupa dillerinin kökeni tartışması genellikle Hint-Avrupa ailesi etrafında döner. Fakat Prof. Dr. Osman Karatay’ın çalışmaları, bu çerçeveyi sarsacak nitelikte bir noktaya işaret ediyor: Almanca, bazı Hint-Avrupa dillerine göre Türkçeye daha yakın duran birçok yapısal özellik taşıyor.

Almanca'da Türkçe İzleri
Heidel"burg" Kalesi

Almanca ile Türkçe arasında neden yapısal benzerlikler var?

Osman Karatay’ın Yaklaşımına Bir Bakış

Avrupa dillerinin kökeni tartışması genellikle Hint-Avrupa ailesi etrafında döner. Fakat Prof. Dr. Osman Karatay’ın çalışmaları, bu çerçeveyi sarsacak nitelikte bir noktaya işaret ediyor: Almanca, bazı Hint-Avrupa dillerine göre Türkçeye daha yakın duran birçok yapısal özellik taşıyor.

Bu, yüzeysel bir kelime benzerliği listesi değil; köklerden ek sistemine, dilbilgisi düzeninden ses örüntülerine kadar geniş bir inceleme alanı.

Karatay’ın önerdiği temel fikir şu:
Dil malzemesi de arkeolojik bir kalıntıdır. Çanak çömlek nasıl katman katman inceleniyorsa, kelimeler ve gramer yapıları da aynı titizlikle incelenmelidir.

Peki bu yaklaşım neye dayanıyor?
Aşağıda Karatay’ın yöntemini örnekleyen altı başlık bulunuyor.

Yapım Ekleri Düzeyinde Benzerlikler

Almanca’daki bazı yapım ekleri, Türkçe eklerle hem işlev hem anlam bakımından çarpıcı biçimde örtüşüyor.

  • –lich (Almanca)

fröhlich (neşeli), kindlich (çocukça)
→ Türkçedeki –lı/–li nitelik ekiyle aynı işlevde.

  • –haft (Almanca)

witzhaft (şakalı), ehrhaft (onurlu)
→ Türkçedeki –lı/–li ya da bazı bağlamlarda –ca/–ce gibi nitelik/üslup ekleriyle benzer.

Bu benzerlikler tekil örneklerle açıklanamaz; fakat yüzlerce örnekte tekrarlandığında bir dilsel kalıp oluşturur.

Kök Benzerlikleri: Ses + Anlam Yakınlığı

Bu, Karatay’ın özellikle dikkat çektiği bir alan.

  • Kopf (Almanca: kafa) – kop- (Türkçe: kopmak/koparmak)
    Başın “kopmuş şey” olarak görülmesi eski kültürlerde yaygın. Ses ve anlam alanı birlikte değerlidir.
  • Berg (Almanca: dağ) – berg/bar (Eski Türkçe: yüce yer, korunak)
    Coğrafya adlandırmalarında dikkat çekici bir örtüşme.
  • Schnur (Almanca: sicim) – senir/sinir (Türkçe: lif, tendon)
    Hem ses hem anlam alanı paraleldir.

Karatay’a göre bu tür yüzlerce kelimenin bir arada değerlendirilmesi gerekir.

Dilbilgisi Benzerlikleri: Fiilin Sona Geçişi

Almanca ve Türkçe, yüzeyde farklı görünüyor olsa da derin yapıda önemli bazı ortak özellikler taşıyor.

Türkçe'de kurallı cümlelerde fiil cümle sonunda yer alır.

  • Türkçe: Ben okula gidiyorum.

Almanca ise yan cümlelerde fiili cümlenin sonunda konumlandırır:

  • Türkçe: … geldiğini biliyorum.
  • Almanca: Ich weiß, dass du zur Schule gehst.

Hint-Avrupa dillerinin çoğu bu düzeni zorunlu olarak kullanmaz. Almanca ile Türkçenin bu noktada hizalanması tesadüfle açıklanamayacak kadar sistematiktir.

Ses Denklikleri ve Fonetik Örüntüler

Almancada h ile başlayan birçok kelimenin Türkçede k veya g ile başlayan karşılıklarla açıklanabilmesi, Karatay’ın incelediği düzenli ses örüntülerinden biridir.

  • Hand – kant/kav (kavramak)
  • Himmel – kök / kemel (gök)
  • Horn – kargı/korna/boynuz kökleri

Burada mesele tek tek örnekler değildir; mesele örüntünün tekrarlanmasıdır.
Bir dilde görülen ses kaymaları başka bir dile “iz” olarak geçmiş olabilir.

Kavramsal Alanların Çakışması

Coğrafya, yerleşim, sınır, yurt, dağlık alan adlandırmalarında Türkçe ve Almanca arasında ilginç bir biçimde örtüşen kavram kümeleri bulunur.

Örneğin:

  • Mark (Almanca: sınır bölgesi)
    Türkçedeki marğ / merke kökleriyle “sınır, dış bölge” anlamlarının çakışması dikkat çekici.
  • Dorf (köy)
    Türkçede tar / tor köklerinin “yer, alan” anlamı taşımasıyla fonetik benzerlik sorusu doğar.

Bu tür kavramsal örtüşmeler tek başına bir şey ispatlamaz; fakat dil-tarih ilişkisinde “ortak kültür alanı” ihtimalini gündeme getirir.

Avrupa Dil Tarihine Gömülü Türkçe İzleri (Substrat İhtimali)

Karatay’a göre Kuzey Avrasya’dan Avrupa’ya göç eden kavimlerin dili tamamen yok olmadı; Almanca gibi bazı dillere “alt katman” olarak yerleşti.

Bu yüzden:

  • Köklerdeki örtüşmeler
  • Ek sistemindeki benzerlikler
  • Fonetik geçiş yasaları
  • Yer adlandırmalarındaki paralellikler

bir araya geldiğinde, Almanca’nın uzak bir Hint-Avrupa dili gibi değil, Türkçe ile temas etmiş bir Avrasya dili gibi görünmesi şaşırtıcı değildir.

Tek Bir Benzerlik Önemli Değil — Sistem Önemli

Karatay’ın yaklaşımında tek bir kelime veya tek bir benzerlik bir anlam taşımaz.
Önemli olan:

  • yüzlerce sözcük
  • tekrarlanan ek örüntüleri
  • gramer uyumları
  • tarihsel göç yollarıyla örtüşen kültürel alanlar
  • genetik ve arkeolojik bulgular

bir araya geldiğinde ortaya çıkan büyük resimdir.

Bu perspektif, Türkçe’nin Avrupa dilleri tarihindeki yerini yeniden düşünmeyi gerektiriyor.